2024 yılı boyunca savaş, yaptırımlar ve ticaret politikaları küresel piyasaların yönünü belirleyen ana unsurlar oldu. Yatırımcılar her olumsuz haberde temkinli davranırken, büyüme ve iş birliği fırsatları çoğu kez gölgede kaldı.
Son dönemde en kritik başlık Rusya’ya yönelik ikincil yaptırımlar. Moskova yönetiminin geri adım atmaması nedeniyle Washington’dan yeni yaptırım kararlarının gelmesi bekleniyor. ABD Başkanı Trump’ın, Ukrayna sürecinde ilerleme sağlanmaması sebebiyle sabrının tükendiği yorumları yapılıyor. Bu olasılık, özellikle Avrupa piyasalarında endişe yaratıyor.
Diğer tarafta Hindistan, ABD ile gümrük tarifeleri konusunda yeni bir ticaret anlaşması talebinde bulundu. Ancak Rusya’dan petrol ithalatının sürmesi, ülkeyi %100’e varan ikincil gümrük vergisi riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Hâlihazırda %25 oranındaki ek yaptırım uygulaması yürürlükte. ABD Ticaret Bakanı Lutnick, CNBC’ye yaptığı açıklamada Hindistan ile görüşmelerin olumlu ilerlediğini, ayrıca Tayvan ve İsviçre ile anlaşmaların gündemde olduğunu belirtti.
Küresel ticaret politikalarının bir diğer odağı Çin oldu. ABD ve Avrupa, Çin menşeli otomobillerin devlet destekli yapısı nedeniyle adil rekabet koşullarını bozduğunu savunuyor. Önümüzdeki dönemde Avrupa’nın Çin araçlarına yönelik kısıtlamaları artırması bekleniyor.
ABD cephesinde ise büyüme beklentileri güçlü. Ticaret Bakanı Lutnick, 2025 yılında GSYİH büyümesinin %4’ün üzerinde gerçekleşeceğini öngördü. Bununla birlikte, gümrük vergilerinden elde edilen aylık 40 milyar dolarlık gelir de ABD’nin ekonomik politikalarında önemli bir araç olarak öne çıkıyor.
Piyasalar açısından tablo karmaşık. Yaptırım ve gümrük vergilerindeki sert adımlar risk algısını yükseltirken, yeni ticaret anlaşmaları ve güçlü büyüme beklentileri destekleyici unsurlar olarak dikkat çekiyor. Bu nedenle yatırımcılar, önümüzdeki haftalarda açıklanacak kararların küresel piyasa dengelerini nasıl şekillendireceğini yakından takip ediyor.