ABD Hazine Bakanlığı’nın yayınladığı son verilere göre, Çin hükümeti 2024 yılının Şubat ve Mart ayları arasında toplamda 18,9 milyar dolarlık ABD hazine tahvili satışı gerçekleştirdi. Bu gelişme, Çin’in uzun süredir devam eden tahvil portföyü küçültme eğiliminin sürdüğünü ortaya koyarken, aynı dönemde birçok ülkenin ABD tahvili alımına yönelmesiyle dikkat çekici bir ayrışma yarattı.
Özellikle İngiltere, Mart ayında ABD tahvili alımlarını önemli ölçüde artırarak tarihinde ilk kez Çin’i geride bıraktı ve ABD’nin en büyük ikinci yabancı tahvil yatırımcısı konumuna yükseldi. Japonya ise 1,13 trilyon dolarlık portföyüyle liderliğini sürdürürken, Cayman Adaları 455 milyar dolarla dördüncü sıraya yerleşti.
Makroekonomist Luke Gromen, yaşanan bu gelişmelerin küresel finans sistemi ve ABD ekonomisi üzerindeki olası etkilerine dikkat çekti. Gromen’e göre Mart ayında yabancı yatırımcıların ABD tahvili varlıklarında toplamda 133 milyar dolarlık artış yaşandı. Bu artışın büyük kısmı İngiltere, Cayman Adaları ve Kanada kaynaklı gerçekleşirken; Çin tek başına 19 milyar dolarlık satış yaptı.
Portföy Değişimleri ve Küresel Yansımalar
Çin’in ABD tahvillerinden çıkışı, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik ve dış politika dinamikleriyle de ilişkilendiriliyor. Bazı analistlere göre bu adım, Çin’in ABD ile olan ilişkilerinde stratejik bir dönüşümün sinyali olabilir. Diğer yandan, İngiltere ve Cayman Adaları gibi ülkelerin alım tarafında öne çıkması, küresel varlık dağılımında yeni bir denge oluştuğunu gösteriyor.
Verilere göre, Mart ayında yabancıların elindeki toplam ABD tahvili stoku 9,05 trilyon dolara ulaşarak rekor kırdı. Bu gelişmenin, ABD’nin uzun vadeli finansman maliyetleri ve doların rezerv para statüsü üzerinde yaratacağı etkiler uluslararası piyasalarda yakından izleniyor.
ABD’nin Dış Ticareti ve Kriptoya Etkisi
Uzmanlar, ABD’ye yoğun şekilde tahvil yatırımı yapan ülkelerin, aynı anda ABD’den mal ve hizmet ithalatını artırmakta zorlanabileceğini belirtiyor. Bu durum, ABD’nin dış ticaret dengesi üzerinde yeni baskılar yaratabilir. Ayrıca bu gelişmeler, doların küresel rolü ve kripto paraların konumlandırılması açısından da karmaşık etkiler doğurabilir.
Çin’in tahvil satış kararı, uluslararası yatırımcılar ve merkez bankaları için yeni risk yönetimi stratejilerinin geliştirilmesini zorunlu hale getiriyor. ABD-Çin ilişkilerinde yaşanan bu tür varlık hareketleri, küresel finans mimarisinde olası dönüşümlerin işareti olarak yorumlanıyor.