Berkshire Hathaway’ın efsanevi CEO’su Warren Buffett, 2025 sonunda görevinden ayrılacağını ve yerine Greg Abel’in geçeceğini açıkladı. Bu değişim, şirkette yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor.
ABD’li ünlü yatırımcı Warren Buffett, yaklaşık 60 yıllık liderliğin ardından Berkshire Hathaway’deki CEO’luk görevinden ayrılacağını açıkladı. Buffett, yıllık hissedarlar toplantısında yaptığı konuşmada, görevi Başkan Yardımcısı Greg Abel’e devretmeyi planladığını belirtti.
94 yaşındaki Buffett, “Zaman geldi; Greg’in yıl sonunda şirketin CEO’su olması gerekiyor” diyerek, bu kararı şirketin yönetim kuruluna 2026 yılı itibarıyla önereceğini ifade etti. Abel’in liderliğe geçişi, Berkshire’ın tarihinde yeni bir sayfa açacak.
Buffett, uzun vadede piyasalara olan iyimserliğini korurken, kısa vadeli dalgalanmaların yatırımcılar için yanıltıcı olabileceğini vurguladı. Toplantıda yaptığı değerlendirmede, “Piyasa yarın ne yapacak, kimse bilemez. Ancak uzun vadeli trend yukarı yönlüdür” sözleriyle sabırlı yatırımcılık anlayışını yineledi.
Berkshire Hathaway’in 2025 ilk çeyrek sonuçlarına göre nakit rezervi 347 milyar dolara ulaşmış durumda. Buffett, bu seviyede büyük nakit birikiminin arzu edilen bir durum olmadığını, fakat fırsatlar bulunamadığı sürece nakitte kalmanın daha akıllıca olduğunu vurguladı. “Sırf nakdi azaltmak için varlık almak, yapılacak en büyük hata olur” ifadelerini kullandı.
Yeni yönetim döneminde, şirketin stratejisinin de değişebileceği öngörülüyor. Buffett’ın kripto paralara yönelik mesafeli duruşu bilinse de, Nu Bank gibi yatırımların gösterdiği gibi, yeni dönemde farklı bir bakış açısının hâkim olabileceği değerlendiriliyor. Bazı piyasa yorumcuları, Greg Abel liderliğindeki Berkshire’ın dijital varlıklara daha açık olabileceğini düşünüyor.
Öte yandan Buffett, ABD ile Çin arasındaki ticaret gerilimine de değinerek, “Ticaret bir silah olarak kullanılmamalı. ABD’nin dünya ile işbirliğini güçlendirmesi gerekiyor” şeklinde küresel ticaretin önemini vurguladı.
Buffett’ın emekliliği yalnızca Berkshire Hathaway için değil, genel olarak küresel finans dünyası için de bir dönüm noktası olarak görülüyor.
